Şırnaklı çift Abdullah ve Emine Yıldız, sıradan bir hayatı geride bırakarak, inekleriyle dünyayı keşfetme macerasına atıldı. 16 yıl boyunca 6 kıtada 40 ülke gezerek hem güzel anılar biriktirdiler hem de seyahat masraflarını karşılamak için ineklerini kullandılar. Bu ilginç seyahat hikayeleri, hem yerel hem de uluslararası alanda dikkat çekmiş ve birçok insanın hayalini süsleyen bir yaşam tarzını ortaya koymuştur.
Abdullah ve Emine Yıldız çifti, memleketleri Şırnak'ta yaşamaya başladıklarında, hayatlarının monotonluğundan sıkılmışlardı. Doğa ile iç içe büyüyen Abdullah, çocukluğundan itibaren hayvanlara olan sevgisini, ineklere olan tutkusuyla birleştirdi. Çiftlikte kendi inekleriyle büyüyen Emine ise baharın gelişi ile her yıl dağlara açılan yolculuklarının hayalini kuruyordu. Bu hayal, zamanla yüreklerinde bir serüven aşkı haline geldi.
2007 yılında ilk kez yola çıkmaya karar verdiklerinde, paralarının yetersizliği nedeniyle seyahat masraflarını karşılamak için ineklerini kullanma fikri doğdu. Ayrıca, ineklerin kendileri için önemli bir hayvan olması, bu kararı almalarında etkili oldu. İlk seyahatleri Türkiye’nin çeşitli bölgelerinin yanı sıra komşu ülkelerine de uzandı. Gezip gördükleri yerlerde hem kültürel zenginlikleri keşfettiler hem de ineklerini yanlarında taşıyarak yeni insanlar ile tanışma fırsatı buldular.
16 yılda 40 farklı ülkeye ayak basan Yıldız çifti, seyahatlerinde birçok ilginç anılar biriktirdi. Asya’nın rengarenk sokaklarından Avrupa’nın tarihi yapıları, Afrika’nın vahşi doğasından Amerika’nın modern şehirlerine kadar geniş bir yelpazede gezdiler. Seyahat ettikleri her ülkede yerel halk ile etkileşimde bulunarak, farklı kültürleri tanıdılar ve geleneklerini öğrenme fırsatını yakaladılar.
Özellikle ineklerinin yanı sıra, gün geçtikçe büyüyen iki çocukları da bu serüvenin bir parçası oldu. Çocukları ile birlikte seyahat etmenin zorlukları olsa da, aile olarak hayata karşı oluşturdukları bağ güçlendi. Her yeni ülkede, çocukları için yeni deneyimler sunarak, onların ufkunu açmayı hedeflediler. Bu dönemin en unutulmaz anları arasında, ineklerinin farklı iklimlerde ve coğrafyalarda nasıl tepkiler verdiğiydi. Örneğin, Norveç’in soğuk havasında ineklerinin hayata karışma şekli, Yıldız ailesine güldüren anılar kazandırdı.
Yıldız çiftinin en büyük hayallerinden biri, seyahatlerini sadece inekleri ile değil, aynı zamanda insanları bir araya getiren etkinlikler düzenleyerek gerçekleştirmekti. Bunun üzerine, bulundukları ülkelerde çeşitli etkinlikler düzenleyerek kendilerini tanıttılar. Gelen insanlara inekleri ile oynamaları için fırsatlar sundular. Ayrıca, bulundukları yerlerdeki hayvancılık uygulamalarını ve çiftçilik yöntemlerini de yerinde gözlemleme imkanı buldular.
Abdullah Yıldız, “Seyahatlerimizin en önemli yanı, sadece yer değiştirmek değildir. Aynı zamanda hayvanlarla olan iletişimimiz sayesinde çevremizdeki insanlarla bağlantı kurabiliyoruz. Her gittiğimiz yerde ineklerimiz aracılığıyla samimi dostluklar edindik. Bu dostluklar, bizi seyahatlerimize daha çok heyecanlandırdı,” diye belirtiyor.
Emine Yıldız ise, seyahatler sırasında farklı kültürlerin tarımsal geleneklerine olan ilgisinin, kendi yaşam tarzlarını nasıl etkileyeceği konusunda düşündürücü olduğunu ifade ediyor. Gezdikleri yerlerde, tarımsal çeşitliliği gözlemleme fırsatı bulduklarını ve bu bilgileri kendi çiftçiliklerine entegre etmeye çalıştıklarını dile getiriyor. Bunun yanında, çevre bilincinin geliştirilmesi adına yaptığı çalışmalara da değinerek, çiftçilik faaliyetlerinin sürdürülebilirliğine vurgu yapıyor.
Yıldız çiftinin bu sıradışı hikayesi yalnızca bir seyahat hikayesi değil; aynı zamanda hayvanların hayatımızdaki yerini de sorgulatan bir duruş sergiliyor. Onların öyküsü, hayvanları ve insanları bir araya getiren, merhametin ve dostluğun ön planda olduğu bir yaşam tarzını temsil ediyor.
Sonuç olarak, Abdullah ve Emine Yıldız'ın seyahat serüveni, sıradan bir çiftin olağandışı bir hayat tutkusuna dönüşmüş durumda. İnekleriyle birlikte 6 kıtada 40 ülke gezerek, hem çevre bilincini arttırıyor hem de kendi yaşam tarzlarını geliştirip dünyayı geziyorlar. Gelecekte bu yolculuklarının daha geniş bir kitleye ilham vereceğini umut ediyoruz. Yıldız ailesinin, inekleri aracılığıyla gerçekleştirdiği bu benzersiz macera, hayatın ne kadar renkli ve çeşitli olabileceğinin canlı bir örneğini sunuyor.