Çanakkale Zaferi, Türk milletinin kaderini değiştiren ve bağımsızlık mücadelesinin simgelerinden biri olarak tarihe altın harflerle yazılmış bir destandır. 18 Mart 1915’te kazanılan bu zaferin 110. yılı, 57. Alay Vefa Yürüyüşü ile kutlanıyor. Her yıl geleneksel olarak gerçekleştirilen etkinlik, bu yıl da katılımcıların yoğun ilgisiyle renklendi. Çanakkale'nin tarihi atmosferinde gerçekleştirilen yürüyüş, hem geçmişe bir saygı duruşu hem de vatan sevgisini tazelemek amacıyla düzenlendi.
57. Alay, Çanakkale Savaşı’nda büyük kahramanlıklar gösteren Osmanlı askeri birliklerinden biridir. Bu alay, sırasıyla, düşmana karşı direnişin ve fedakarlığın sembolü olmuştur. Yürüyüş, her yıl gerçekleştirildiğinde, bu kahramanlık hikayelerini yeniden hatırlamak ve nesilden nesile aktarmak amacı taşımaktadır. Katılımcılar, birlik ve beraberlik içinde anavatan için canlarını feda eden şehitlerimizi anmak üzere bir araya geliyor. Bu anlamlı etkinlikte yer alan her bir kişi, tarihsel bir sorumluluğun bilincinde olarak harekete geçiyor.
Yürüyüşe katılanlar arasında, gençler, aileler, öğrenci grupları ve yerel halk yer almakta. Her yaştan insanın katıldığı yürüyüş, tarih bilincinin pekişmesi adına büyük önem taşıyor. Etkinliğe katılanlar, üzerlerinde Türk bayrakları ve şehitlerin isimlerinin yazılı olduğu tişörtlerle, gözyaşları içinde yürüyerek geçmişi yâd ediyorlar.
57. Alay Vefa Yürüyüşü, sadece yürüyüşle sınırlı kalmıyor. Etkinlik kapsamında birçok farklı anma töreni ve etkinlik gerçekleşiyor. Yürüyüş öncesinde yapılan açılış konuşmalarında, geçmişten gelen fedakârlıkların önemi vurgulanıyor. Çanakkale Savaşları’nın seyrini değiştiren kahramanların anıldığı bu konuşmalarda, milli bilincin șiirin etkisi ve toplumsal hafızanın canlı tutulmasının gerekliliği dile getiriliyor.
Yürüyüş sırasında katılımcılar, Çanakkale’nin simgelerinden biri olan 57. Alay Şehitliği’ne ulaştıklarında, burada dualar edildi ve şehitler anıldı. Bu anma, duygusal anların yaşanmasına vesile oldu. Türkiye’nin dört bir yanından gelen insanların bir araya gelerek, ‘Vatanımız için savaştık, biz de buradayız!’ diyerek yürüdüğü bu etkinliğin en dikkat çekici yönlerinden biri de, genç neslin tarihi bilincini pekiştirme çabasıdır.
Yürüyüş sonrasında düzenlenen konserler ve gösteriler ise katılımcılara keyif dolu anlar yaşattı. Yerel sanatçılar ve Türk müziğinin önemli isimleri, etkinliğe katılanlara unutulmaz bir müzik ziyafeti sundu. Gündüz yapılan bu yürüyüş, akşam gerçekleşen etkinliklerle taçlandırılarak, katılımcılar arasında hem bir bağ oluşturdu hem de altın bir hatıra olarak hafızalarda yer etti.
Çanakkale Zaferi’nin 110. yılı, sadece bir savaşın anılmasından çok daha fazlası. Bu yürüyüş, millet olmanın, birlik olmanın ve vatan sevgisinin ne kadar kıymetli olduğunu tekrar duyumsatıyor. Geçmişe duyulan saygının ve geleceğe bırakılan mirasın önemli bir parçası olan bu etkinlik, her yıl biraz daha büyüyerek devam edecek. Unutmayalım ki, bu kahramanlık destanı, sadece bir tarih dilimi değil, aynı zamanda hepimizin ortak hafızasıdır.
57. Alay Vefa Yürüyüşü’ne katılmak, sadece geçmişi anmakla kalmıyor, aynı zamanda bu değerlerin geleceğe taşınmasına da katkıda bulunuyor. Her bir adım, toprağın altında yatan kahramanların anısını yaşatırken, genç nesillere de ilham veriyor. Uzun yıllar bu geleneğin devam etmesiyle, Çanakkale'nin manevi atmosferi her daim hissedilmeye devam edecek.
Bu yıl 110. yaşını kutladığımız Çanakkale Zaferi'nin morga kaldırılan ve tarihimizin özünde yer alan bu anlamlı yapı taşlarının her birikte, “Özgürlük ve bağımsızlık benim, karakterimdir” diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün sözleri kulaklarımızda çınladı. Yürüyüş sona erdiğinde, katılımcılar, daha sonraki yıllarda da yine aynı coşkuyla bir araya gelmek üzere söz vererek evlerine döndü.