5 yaşındaki Melike'nin kaybolduğu gün, sadece ailesi değil, tüm ülke büyük bir üzüntü içinde sarsıldı. Kısa bir süre sonra bedeni bir gölde bulunduğunda ise, bu acıklı hadiseyi takip eden herkesin kalbinde bir yara açıldı. Melike’nin yaşamını yitirmesiyle ilgili olarak, baba Ahmet Y. ve üvey anne Fatma Y., çocuğa işkence ettiği suçlamasıyla hakim karşısına çıktı. Bu duruşma, Türkiye'de çocuk istismarı ve aile içi şiddet konularının yeniden gündeme gelmesine neden oldu.
Duruşmada, baba Ahmet Y. ve üvey anne Fatma Y., ilk kez avukatları aracılığıyla ifade verdiler. Duruşma boyunca sık sık duygusal anlar yaşandı. Mahkemede, Melike’nin ailesinin içinde bulunduğu psikolojik durumlar, çocuk istismarı ile ilgili veriler ve şüpheli ifadeler gündeme geldi. Çocuk, uzun süre ailesi tarafından ihmal edilmiş ve ihlallere maruz kalmıştı. Tanık ifadelerinde, Melike’nin evde maruz kaldığı zorlukların ve geçirdikleri travmanın izleri yer aldı. Sosyal hizmetler, aile içindeki dinamiklerin incelenmesi gerektiğini vurguladı.
Küçük Melike’nin ölümü, sadece aileyi değil, tüm toplumu derinden etkileyen bir olay oldu. Sosyal medya platformlarında ve çeşitli basın organlarında çocuk istismarı konusundaki tartışmalar yeniden alevlendi. Talk show programlarında uzmanlar, çocuk istismarının nasıl önlenebilir olduğuna dair düşüncelerini paylaştılar. Bazı bilim insanları, çocukların maruz kaldığı fiziksel ve duygusal şiddetin, ruh sağlığı üzerindeki uzun vadeli etkilerini açıkladılar. Eğitmenler, ailelerin çocuklarına karşı daha duyarlı olmaları gerektiğinin altını çizerken, aynı zamanda toplumsal farkındalık oluşturulması gerektiğini vurguladılar.
Total olarak Melike'nin trajik ölümü, hem adalet sistemi hem de sosyal hizmet kurumları için önemli bir dönüm noktası olmakta. Duruşma yıl içinde devam edecekken, benzer olayların önüne geçilebilmesi için çeşitli toplum ve devlet organizasyonlarının birlikte çalışması gerektiği sonucuna varıldı. Mahkeme salonunda yaşanan duygusal anlar, adaletin yerini bulup bulamayacağını sorgulatan bir durum ortaya çıkardı. Toplumun her kesiminden insanlar, Melike’nin hikayesinin unutulmaması için bir araya geldi ve seslerini duyurmaya çalıştı.
Bu dava, sadece bir acı hikaye değil, aynı zamanda aile içindeki şiddet ve çocuk istismarı konularında çarpıcı bir örnek olarak kayıtlara geçti. Hakim, duruşma sırasında bu tür vakaların ciddiyetine dikkat çekti ve nasıl bir toplum inşa etmek istediğimiz konusunda güçlü bir mesaj verdi. Melike’nin yargı süreci sona erdiğinde, adaletin ne şeklide sağlanacağı merakla bekleniyor.